Hikayemiz

Hikâyemiz İstanbul’da başlıyor — geleneksel Türk sanatlarının usta sanatçısı ve hocası Gülbün Mesara’nın doğduğu şehirde. Bu mirasın en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Mesara’nın eserleri; zarif çiçek kompozisyonları, tezyini hat formları ve yüzyıllar öncesine dayanan estetik anlayışlara kök salmış tezhip tasarımlarını merkezine alır.

Koleksiyonunda güller, laleler ve zarif çiçek düzenlemeleri yer alır; bu motifler tarihî el yazmaları, ciltler, mimari süslemeler, çiniler ve alçı, taş, ahşap üzerine işlenmiş dekoratif sanat eserlerinden  kaynaklanmıştır. Tasarımlar, 16. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın sonuna kadar uzanan zengin bir sanat döneminden beslenir.

Türk Geleneksel Sanatının Zamansız Güzelliği: Yüzyılları Aşan Bir Ustalık Yolculuğu 

Eski el yazmalarında ışıldayan incecik varak altınlar…

Hem efsanevi hem gerçek hissi uyandıran incelikle boyanmış  tasvirler…

Bunlar, neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş Türk tezhip ve minyatür sanatlarının alamet-i farikalarıdır.

Tezhip — kelime anlamıyla “altınlamak ”— yüzyıllar öncesine dayanan, altın veya parlak renklere sahip süsleme motifleriyle, kutsal metinleri, fermanlari ve kıymetli edebî eserlerdeki hat yazılarını  süsleyen bir sanattır. Her bir eser; sabrın, titizliğin ve zamanı aşan güzellik anlayışının bir nişanesidir. Minyatür sanati ise hikâye anlatımına odaklanır. Bu canlı, küçük ölçekli resimler; tarihi, mitolojiyi, günlük yaşamı ve destansı hikâyeleri sahne sahne hayata taşır.

Osmanlı kültür geleneğine dayanan tezhip ve minyatür dalları, yalnızca süsleme sanatı olmayıp,  saygının, hikâye anlatımının ve zamansız bir ustalığın görsel ifadesidir. Osmanlı minyatürleri çoğunlukla el yazmalarını resimlemek için üretilirdi; padişah sarayı tarafından sipariş edilir ve önemli  hadiseleri, toplumsal gelenekleri, kültürel olayları ve popüler motifleri görsel bir kayıt olarak yansıtırdı.

Tarihsel olarak, Osmanlı’da bir minyatür ustası olabilmek için, deneyimli bir hocanın yanında en az 20 yıl süren disiplinli ve yapılandırılmış bir eğitim gerekirdi. Bu süreç, yalnızca tekniği değil; aynı zamanda sessiz bir iç disiplin ve derin bir saygıyı da öğretirdi. Her fırça darbesi, her altın kıvrımı, bir meditasyondu — geleceğe güzelliği emanet etme eylemiydi.

Zamanın Ötesinde Bir Sanatkârlık

Bir tezhip veya minyatür eserini  tasarlamak son derece özenli ve bilinçli bir süreçtir.  El yapımı kâğıtlardan, yoğun pigmentlerden ve saf varak altından en iyi malzemelerin seçilmesiyle başlar. Sanatkâr, form ve renk uyumunun dengesini  göz önünde bulundurarak ilk tasarımıni gerceklestirir.

Tezhipte odak noktası;  altının ve  süsleme motiflerinin hassas ve dengeli bir  şekilde  uygulanmasıdır. Minyatür sanatçıları ise, hikâyeleri cesur renkler ve stilize figürlerle resmederek her sahneyi canlı bir anlatıya dönüştürür.

 Bir eserini hazırlanma süreci  boyunca atılan her fırça darbesi ve işlenen her detay, sadece ustalığa değil; aynı zamanda yüzyıllardır yaşatılan geleneklerin korunmasına adanmıştır.  Günümüzde  de Türkiye’de ve dünyanın farklı yerlerindeki  sanatçılar, bu gelenekleri hem yaşatmaya hem de modern yorumlarla zenginleştirmeye devam etmektedirler.

Dolayısıyla, küçük bir altın çiçek motifi veya yüzyıllar öncesine ait bir savaş sahnesi gördüğünüzde bilin ki, bu yalnızca bir sanat eseri değil — bir mirastır.

Yaratıcı Süreç

Kâğıdın Hazırlanması

-Geleneksel kâğıt genellikle el yapımıdır veya pürüzsüz ve dayanıklı olması için nişasta ile terbiye edilir.

-Sanatçılar kâğıt yüzeyini daha rafine bir dokuya kavuşturmak için kayganlaştırıp akik taşlarıyla parlatırlar. 

Desenin Taslağını Çizme

-Tezhipte sanatçı kllasik,çiçekli motifler ve bordür desenleri ile başlar.

-Minyatürde ise genellikle tarihi metinler veya destanlara dayanan bir sahne kurgulanır. Figürler, mimari ve manzaralar önce kurşun kalemle hafifçe çizilir.

Çizgilerin Mürekkeple İşlenmesi

-Konturlar, sincap ya da kedi kılından yapılmış çok ince fırçalar veya kamış kalemlerle siyah ya da kahverengi mürekkeple desenin üzerinden geçilerek işlenir.

-Hassasiyet esastır—mürekkepli çizgiler kompozisyonu kalıcı olarak belirler.

Altın Uygulaması

-Tezhipte  ilk olarak altın uygulanır. Sanatçılar varak altın veya su ve Arap zamkı ile karıştırılmış toz altın kullanır.

-Altın,  belirlenen alanlara özenle sürülür  ardından akik taşıyla parlatılır.

Desenin Renklendirilmesi

-Sanatçılar doğal pigmentler kullanır: lapis lazuli (mavi), malakit (yeşil), zırnık (kırmızı) ve diğerleri ince toz haline getirilir.

-Bu pigmentler su ve Arap zamkı gibi bir bağlayıcı ile karıştırılarak boya elde edilir.

-Renkler ince katmanlar halinde uygulanır, böylece zenginlik ve derinlik yavaş yavaş  elde edilir.

Gölgeler ve Detaylar

-Tezhipte çiçeklere ve desenlere boyut kazandırmak için ince gölgelendirme yapılır.

-Minyatürde ise her unsur—giysiler, mimari, manzaralar—küçük ve son derece hassas fırça darbeleriyle gercekleştirilir .

-Figürler gölgesiz ve düz görünür, bu da zamansızlığı ve ilahi tarafsızlığı simgeler.

Son Konturlar ve Dokunuşlar

-Renkler ve altın sürülmesi tamamlandıktan sonra nihai konturlar ultra ince fırçalarla yeniden çizilir.

-Eser; çerçeve bordürleri, kenar süslemeleri veya ebrulu kâğıtlarla  tamamlanabilir.